28 Mayıs 2017 Pazar

Laboratuar Kızı veya Yaprak Fısıltıları



Blattgeflüster (Lab Girl)
Hope Jahren
Ludwig, 2016

Kütüphanede raflarda görüp adina ve kapagina kapilarak, ani kararla alip okudugum kitaplardan biri. Okuma listeme girmeden çıkan kitap :) Ingilizce veya baska dillerden cevrilen kitaplarda Alman yayinevlerinin isim konusunda ne kadar bagimsiz ve yaratici kafali olabildiklerini daha önce de gözlemistim. Kitabin orijinal ismi "Laboratuar Kizi", Almanca ceviriye verilen isim "Yaprak Fısıltıları - Bitkilerin Harika Dünyasi" :) Kitabin ismi Laboratuar Kizi olsaydi ve o alt baslik olmasaydi ben bu kitabi almazdim kütüphaneden, dogru. Ama, ııh, yine de  olmamis degerli yayinevi, kitabin laboratuarda büyümüs ve yasamis bir kadin hakkinda olusunu degistiremiyoruz :) Kitapta yazar Hope Jahren kadin bir bilim adami olusuna dair hikayesini cocuklugundan baslayarak anlatiyor. Bu otobiyografinin her bir bölümüne bir agacin tohumdan baslayarak gecitigi bütün dönemlere dair bir doga yazilari gecidi eslik ediyor. Ve "kadin bir bilim adami denmez" hindiba, "bilim insani" denir veya "bilim kadini" denir diyeni -daha önce de demis oldugum gibi- terlikle kovalarim, bilerek öyle diyorum herhalde, evet bir bildigim var herhalde... Ayica kitabin bir noktasinda "Wissenschaftlerin" degil de "weibliche Wissenschaftler" denmesini de hemen not aliyorum.

Neyse, bir bilim adaminin, özellikle kadin olarak bilim cevrelerinde büyük cabalar harcayarak oldugu yere gelisinin hikayesi, laboratuarda yasamanin hikayesi, ABD'nde bilim yapmanin/yapabilmenin hikayesi, bitkilerin harika hikayesi ve ama biraz da, hatta cokca Bill'in hikayesi... O yüzden kitabin bir gün Türkce'ye cevrileceginden yana sızılı bir süphe icindeyim. Ama Ingilizce'si satiliyor gördügüm kadariyla kitap sitelerinde. Alin Ingilizcesinden okuyun, neyinize yetmiyor. Örnegin Hope'un cocuklugunun gectigi o karanlik ve karli Minnesota kasabasini, babasiyla aksam laboratuari kapatip eve eve dönüslerini kacirmayin, ögrenciyken para kazanmak icin calistigi hastane eczanesini ve orada deneyimlediklerini Charles Dickens alintilarina paralel anlattigi o harika kismi kacirmayin... Bill'le tanistiklari o bölümü ve izleyen bölümlerde nasil siyam ikizlerine dönüstüklerini... Hatta durun bir kac alinti da yapayim ben... Yazacak kagidim yoktu, hepsini fotografladim...

Insanlar bir yaprak nasil yaratilir bilmiyorlar, ama bir yaprak nasil yok edilir biliyorlar..



Özetle "yapraginiza sorular sorun" diyor.


O (babasi) bana bir seyi bozmanin degil, onu tekrar onarmamanin utanc verici oldugunu ögretti. 


"Eve kadar yürüdügümüz üc kilometre boyunca konusmamaya coktan alismistik. Sessizce bir arada olmak iskandinav ailelerinin dogalari geregi ve herkesten daha iyi uyguladigi bir seydir". Bu alinti biraz kisisel sebeplerden. Babamla sessizce, konusmadan ayni arabada ise gidislerimiz geldi aklima... Belki bizde de üc bes nesil öteden karismis bi Iskandinav geni filan vardir...


Kendilerine ölü veya cansiz gözüyle baktigimiz tohumlarin bile beklerken canli olduklarini ve yasadiklarini ve cooook uzun zaman bekleyebileceklerini anlatiyor bu bölümde...


"Her baslangic bir beklemenin sonudur. Her birimiz bir olma firsatina sahip oluruz. Her birimiz ayni zamanda hem olanaksiz, hem de kacinilmaz olaniz. Her yetiskin agac da önce bekleyen bir tohumdu."


Yapraklar bu dünyadaki anorganik maddeyi organik olana cevirebilen tek seydir ve tek görevleri budur diyor. Ve insanligin varligi da bu biricik göreve baglidir diyor. Özetle. Cok güzel diyor...


"Bir agac kütügünün bir tarafinda ince, diger tarafinda kalin olarak gözledigimiz halka bize vaktiyle düsmüs bir dalin hikayesini anlatir. Bir dal kirildiginda agacin dengesi bozulur. Bu yüzden gövdedeki hücreler,  agacin simdi esit dagilmayan agirligini dengelerken zayif kalan kismi güclendirmek  icin uyarilirlar."


Onca sene boyunca yasamimdan bir sey yapabilmek icin agir calistim ve sonunda yasamimin gercekten degerli yapi taslarinin ben onlari haketmeden gökten düsen düstügünü görmek sasirticiydi. Eskiden güclü olmak  icin dua ederdim, simdi sükran dolu olmak icin dua ediyorum.


2 yorum:

baharb dedi ki...

sevgili hindiba, bi kitap hakkinda doga yuruyusu sirasinda baska bir lab kizi arkadasimla konusup, laba dondukten sonra, uzerine bu yaziyi okumak ne guzel geldi. demek ki okumak lazim bu kitabi. iyi ki sen de okumussun, yaratici basligi sana kitabi aldirip okutmus. Ustelik verdigin alintilar da kitabin Almanca basligiyla uyum icinde oyle degil mi?

hindiba dedi ki...

Merhaba bahar, aa, cok sasirdim bu tesadüfe :) Ne güzel olmus... Evet, kitabin adi bir yarisiyla gayet uyum icinde, ben de galiba hep o kisimdan yapmisim alintilari :) Ve evet, benim gibi tesadüfen bulanlar neyse de, lab kizlari mutlaka okumali :)