29 Kasım 2010 Pazartesi

Anneme blogger oldugumu söylemeyin, o beni diplomali ev kadini saniyor

Böyle bi laf var aklimda, kac zamandir dilimin ucuna gelip duruyor. Iyi baslik olur bundan diyorum. Fakat arkasindan gelecek yaziyi pek kurgulayamiyorum. Hayir, var aklimda bloglara ve blogger olma haline dair bir takim fikirler ama onlar da baslikla uyusmuyor. Diyorum ki bu öyle bir giris lafi mi olsa da, ben söyle ufaktan ufaktan o fikirlerimi mi yazsam suraciga...

okuyan olur mu? ve de dokuz köyden kovulur muyum?

Bir sürü sudoku!

Einsame Hunde'de...

Sudoku sever misiniz bu arada?

19 Kasım 2010 Cuma

Aaaaa!

Denglisch ?

"Airbag yerine Prallkissen  diyelim."
"No go area yerine Meidezone diyelim."
"Video yerine Begewtbilderaufnahmegerät diyelim"

Bir yerden tanidik geliyor bu :)
Bunlar güzel hos da, ne zamana dek baskalari düsünce, tarz ve teknoloji üretsin de, biz sözcük (t)üretelim?

10 Kasım 2010 Çarşamba

Benden sonra kiyamet!

Bugün okudugum bir yazida  "Nach mir die Sintflut"  diye bir deyime rastladim. Cümlenin gelisinden "benden sonra kiyamet" gibi bir anlami oldugu anlasiliyor. "Sintflut" Tufan demekmis zaten. "Benden sonra tufan" mi denirdi yoksa? Bu deyimleri kim kimden ögreniyor, merak ediyorum. Fakat bu deyimi Türkcesinde de duymayali o kadar uzun zaman oldu ki... Ve bazen anadilimi o kadar yüz sözcükle konusur hissediyorum ki kendimi... Kötü bir anlami olmasa tekrar konusma dilime dahil olsun diye yerli yersiz kullanacagim. Basliga yazayim bari.

9 Kasım 2010 Salı

Die deutsche Politik drückt die alte, früher stigmatisierte Minderheit der Juden an die Brust, um die neue Minderheit, die Muslime, zu stigmatisieren. Die Juden werden missbraucht, um die Muslime als unverträglich zu kennzeichnen.

Cim Dügme'nin sarkilari

Michael Ende'nin kitabi Jim Knopf und Lukas der Lokomotivführer'den (ki Türkce'ye "Cim Dügme ve Lokomotifci Lukas" olarak cevrilmis) uyarlanan ayni adli cizgi filmi gecen kis seyredip cok sevmistik. Onun acilis müzigi de severek söyledigimiz Almanca sarkilar arasina katildi:



Sonradan ögrendik ki, Jim Knopf Almanya capinda ünlü kukla tiyatrosu Augsburger Puppenkiste tarafindan da basariyla canlandirilmis. Bu canlandirmadan buldugumuz bir sarki -Eine insel mit Zwei Bergen (Lummerlandlied) - de kalbimizi kazandi kisa zamanda.


Ikisini de severek dinleyip söylüyoruz.

Fakat bir de sabirsizlikla bekledigim bir sey var: Sincapla Cim Dügme ve Lokomotifci Lukas'i birlikte hem Türkce'sinden, hem de Almanca'sindan okumak. "Birak anne yaa, ben okurum kendi kendime" demezse tabii...