8 Mayıs 2015 Cuma

Bana demişlerdi ki...

Bana demişlerdi ki 'O çağırmazsa sen gidemezsin, ne zaman çağırırsa o zaman gideceksin.' Ben de bekliyordum. En son 5 yaşında bir iş için çarşıya indiğimizde anneannem ve dedem götürmüştü. Bu bahar, günlerden bir gün,  anneannemi, dedemi ve ortanca teyzemi ziyaret ve bir dostla buluşma için oralardaydım. Küçük teyzem 'Haydi!' dedi, gittik. Beni hic özel olarak davet etmeyisi, hep böyle iki arada bir derede çağırması beni gülümsetiyor :)

Yillar sonra ilk karsilasma


Dis avludaki mezar taslarindan bir detay... Hep cicek, yaprak, hep dal...




Gözüm hep detaylarda...



Laleler! Belediye onlari yeniden kesfetmeden önce de buradaydilar :)



Rumi'nin bedeni burada, dügün kimbilir nerede...





Cesitli yüzyillardan elyazmalarinin bulundugu kisima geciyoruz...





Geometri :)

Kapi detayi



Ic avludaki sadirvanin üst kismi

Sadirvanda cicek detayi


Ters laleler :)


Yine bir mezar tasinda dogal detaylar... 

Cicekler her yerde :)


Burasi Mevlevilerin yasaminin canlandirildigi salon. Pencere üstü detayi


Kilimler...


Ne güzel, ne güzeller...


Dervis kimdir?


Alim kimdir? 





Ben O'yum, O da ben


Minyatürün altinda da belirtildigi gibi Tebrizli Sems'in Mevlana'nin yanindan ayrildiginda öldürülüsünün resmidir. Sems basi bile acik, kendi halinde bir dervis, eli hancerliler pek kalabaliktir. 







Güvercinlik... Eski evlerde cok  olurmus. 


 Veda karesi...

Bir daha ne zaman cagrilirim?

Hiç yorum yok: