20 Mart 2011 Pazar

Frederick

Frederick 1967 yilinda Italyan asilli cizer Leo Lionni tarafindan cizilmis. Kitabi ilk kez sincabin anaokulunda gördüm. Grupta okumakla kalmayip kapak resmini de cizmisler. Kütüphanede rastlayinca iyidir mutlaka deyip aldim o yüzden. Hikayenin kahramani Frederik kis icin hazirlik yapan bir fare ailesinin üyesi. Diger fareler tahillar, meyveler ve yemisler toplarken, Frederick oturdugu yerde dalginca cayiri seyrediyor. Ne yaptigini, neden calismadigini sorduklarinda günes isinlari, renkler ve sözcükler topladigini söylüyor. Kis basladiginda fareler yuvalarina cekiliyorlar. Yiyecek ve konusacak herseyin tükendigi, soguk bir gün Frederick'in topladiklari geliyor akillarina. Frederick onlari ilik, parlak günes isigini anlatarak isitiyor, yaz günlerinin renkli cayirlarini anlatarak kis gününün griliginden uzaklastiriyor, mevsimler üzerine okudugu bir siirle umut veriyor.

Sözcüklerin gücü ve sanatin yasamimiza nasil anlam kattigina dair cok hos bir hikaye bu. Kitabin tüm cizimlerini görmek ve Almanca'sini dinlemek isterseniz suraya bir ugrayabilirsiniz. "Agustos böcegi ve Karinca"  hikayesinin pabucunu dama attiriyor. 3 yas ve sonrasi icin. Orijinali Ingilizce.  Bulunuz, okuyunuz, okutturunuz.



17 Mart 2011 Perşembe

Elmars grosser Tag (Büyük Elmer günü)


Elmars grosser Tag
David McKee
Yayinevi: Thinemann

Elmer serisinin ilk kitabinin sonunda fil sürüsü yilin bir gününü "Elmer günü" olarak kutlamaya karar vermisti. Bu kitapta ormanda bir Elmer gününün nasil kutlandigina sahit oluyoruz. Diger orman hayvanlari baslangicta fillerin hazirlik sirasinda cikardigi gürültüden rahatsiz oluyor. Elmer careyi diger hayvanlari da büyük yürüyüse davet etmekte buluyor. Tek bir sarti var, onlar da kendilerini rengarenk boyamali.

Birbirinin kutlamalarini paylasmak üzerine hos bir kitap. Biz tam da zamaninda, Alman Fasching kutlamalarinin öncesinde okuduk bu kitabi. Sincaba Fasching'in ne oldugunu anlatmak hic zor olmadi bu yüzden...

16 Mart 2011 Çarşamba

Japan ist das einzige Land, das jemals Angriffe durch Atombomben erlitten hat. Doch trotz dieses nuklearen Traumas hat es dort nie eine Debatte über die Risiken der Kernkraft gegeben. Der blinde Glaube an die Technik aus der Nachkriegszeit hat sich bis heute erhalten - ungebrochen. Bis jetzt.

...
Japan ist eine Demokratie, aber die Kontrolle der Regierung durch die Wähler hat bisher kaum funktioniert. Erst als die Demokratische Partei vor zwei Jahren an die Macht kam, hat sich dies etwas gebessert. Davor wurde nie eine der oft inkompetenten und korrupten Regierungen abgewählt. Die Perestroika, die Japans Politik dringend braucht, hat noch kaum begonnen.
Japonya atom bombasi saldirilarina ugramis tek ülke. Bu nükleer travmaya ragmen ülkede atom enerjisinin risklerine dair bir tartisma ortami hic olmadi. Savas sonrasi yillarindan kalma, teknolojiye körü körüne inanc bu güne dek hic kesintiye ugramadi. Su ana kadar. 
...
Japonya bir demokrasi, ama yönetimin secmen tarafindan kontrol edilmesi bugüne dek hic gerceklesmedi. Ilk kez iki yil önce Demokratik Parti yönetime geldiginde durum biraz düzeldi. Bunun öncesinde cogunlukla beceriksiz ve rüsvete batmis hükümetlerin hic degistirildigi  olmadi. Japon politikasinin acilen ihtiyac duydugu Perestroika henüz baslamadi.

Gerisi burada.

Cagimizin imparatorluklarinin ve süper güclerinin en güclü düsmani hicbir zaman birbirleri olmadi. Sanirim en güclü rakipleri hep dogaydi. SSCB'ni ne icerden esen özgürlük rüzgarlarinin, ne de dis güclerin yikmadigi malum. Yikim sebebinin 3 faktör oldugu söylenir: Cernobil nükleer kazasi, Ermenistan depremi ve Afganistan savasi. Ilk ikisi insanin doga karsisindaki gücsüzlügünün örnekleriydi. Afganistan'daki basarisizligin sebepleri arasinda da doga sayiliyor. ABD'nin Katrina karsisindaki gücsüzlügünü görmüstük.
Japonya ne yapacak? Olanlar bizi nasil etkileyecek?

12 Mart 2011 Cumartesi

Himm, kimde sira demistik?

Almanca "Du bist dran", "Sira sende" demek.

Sincabin son bilingual incisi karsilikli oynanan bir oyun sirasinda geldi. Ilk önce ne dedigini anlamadim, anladigimda ise gülmekten oynayamadim :

"Senin dran, hadi anne senin dran!"

7 Mart 2011 Pazartesi

Elmer teyzesini ziyaret ediyor


Elmar besucht Tante Thea
David McKee
Thienemann

David McKee'nin Elmer serisinden kütüphanede bulup okudugumuz bir kitap daha. Elmer ve Vilbur teyzelerini ziyarete gidiyor. Teyzeleri yaslandigi icin diger yasli fillerin yasadigi yere tasinmis. O da yegenleri gibi "sürüden farkli" bir fil. Ziyaret sirasinda ücü yaslanmak, farkli olmak ve aile olmak üzerine konusuyorlar... 
Kitabin orijinal adi "Elmer and Aunt Zelda". Bu kitap henüz Türkce'ye cevrilmemis. Bu arada Elmer, Vilbur ve Zelda Almanca ceviride  Elmar, Villie ve Thea olmuslar. Ingilizce ve Almanca'ya cevrilen cocuk kitaplarinda isimlerin ülke diline göre uyarlandigini gözlüyorum hep. Türkce'de gerekli mi, yoksa zorlama mi olur, tam yargilayamiyorum simdi. Sadece bir gözlem.

Sincap'in bu kitabi "Elmer'in teyzesine gittigini ver" diye istedigini de not düsmeliyim yeri gelmisken :)

4 Mart 2011 Cuma

Kasimir pflanzt weiße Bohnen (Kasimir fasulye ekiyor)



Kasimir pflanzt weiße Bohnen
Lars Klinting
Yayinevi: Oetinger

Kasimir bir kunduz. Bir gün pencere önündeki saksi ciceginin öldügünü görünce yeni bir bitki ekmeye karar veriyor. Ne ekecegini düsünürken alisveristen dönen kücük kunduz elindeki alisveris torbasini düsürüyor ve ortaliga fasulyeler saciliyor. Iki kafadar fasulye ekmeye karar veriyorlar. Bahcivan amcalarinin kulübesinden bahce kitabini ve gerekli malzemeleri alip ise koyuluyorlar. Fasulyeleri  bir gece islatip sonra iki saksiya ekiyorlar. Kücük kunduz her sabah sabirsizlikla gidip pencereye bakiyor. Veee... bir sabah kendi saksisindaki fasulyenin filizlendigini görüyor. Iki saksidaki fasulyeler de kocaman oluyor, cicek aciyor, arilarca ziyaret ediliyor ve fasulye veriyor. Kunduzlar bir gün afiyetle yiyorlar fasulyeleri. Bu arada Kasimir'in gizlice bahceye de fasulye ektigi ve yiyecek daha bir sürü fasulyeleri oldugu ortaya  cikiyor :) Kitap fasulye türleri ve nasil fasulye yetistirilecegina dair temel bilgilerle sona eriyor.

Kücükler icin bitkilerin ve özel olarak fasulyelerin nasil yetistigine dair cok hos bir kitap. Dili basit, resimler eglenceli. Kücük bahcivanlar icin iyi bir giris kitabi bence. Üstelik Kasimir'in maceralari bununla da kalmiyor. Ayni seriden bir kac kitap daha var. Isvecli cizer Lars Klinting'in Kasimir serisi 10 dile cevrilmis. Ingilizce'de kunduzun adi Harvey ve örnegin bu kitabin adi Harvey the Gardener. Türkce'sine rastlamadim. Cevrilmis olmasi (ya da cevrilecegi) dilegiyle... 

1 Mart 2011 Salı

Cocuklar icin origami kitaplari

Bu aralar kütüphaneden ödünc aldigimiz, özellikle cocuklara yönelik ilginc origami kitaplari. Tekrar lazim oldugunda unutmayayim diye:

  • Kinderleichtes Origami - Ilse, Nimschowski


  • Origami für Kinder - Monika Pilger
  

  • Origami - Irmgard Kneissler
  • Özellikle cocuklara yönelik olmasa da Zülal Aytüre-Scheele'nin su iki kitabini da ekleyeyim listeye, tam bir referan listesi olsun benim icin : Neue zauberhafte origami-Ideen ve Hobby Origami.
  • Gabriele Blobelt'in Origami Kinderspiele: falten - spielen - stauenen adli kitabini da unutmamali elbette :)
  • Güncelleme 1.7.2011: Armin Täubner'in Origami für alle'si de hic fena degil... Kagittan kutular, fincanlar, zarflar, gemiler, yildizlar, cicekler, kuslar vb vb...