2 Ekim 2016 Pazar

Endiseye mahal yok.



Su güzel tabaklara, su güzel mevsim meyveleriyle su güzel natürmortlari cizen su güzel komsu teyzelere keske anlatabilsek. Endiseye mahal yok; daldan da düsseler, kuslar da yeseler, esek arilari da didikleseler, insan kursagina da girmese bu güzeller, endiseye mahal yok. Insanlarla kurtlar ve kuslar arasinda biz ve onlar yok, yarisma yok, catisma yok. Onlar yediginde de biz yemis gibi, biz yedigimizde de onlar yemis gibi. Iste öyle teyzeler... Hepsi nefisti, tesekkürler...


Ve bi de... Instagram'da söylemedigim bir sey daha söyleyecegim. Ayva sari, nar kirmizi, evet hepimiz biliyorduk. Ama bundan o harika siir ortasi hauki'sini cikarmak icin birinin gelip arkalarina tek bi sözcük,  "sonbahar"  eklemesi gerekti. Sanat öyle bi sey iste, sair öyle biri iste. Herkes bilir, belki herkes hisseder ama bilmez hissettigini. Sonra biri gelir hissettigini bilmekle kalmaz, söze de döker. 

Ve asil... Bazen sairler de unutabilir, veya ne bileyim belki de dizede şık durmaz. Ama sonbahar biraz da mordur, mavidir, iste su tabaktir. Onu da bazi teyzeler bilir. Alzheimer'in kiyisinda dolasan kimi teyzeler, tabagi ne zaman nerede kime verdigini unutacagini bilir, o yüzden verirken bize tembih eder, geri istedigini :) Hepimiz herseyi bilemeyiz, hepimiz herseyi animsamayabiliriz. Endiseye mahal yok.  


2 yorum:

Dilek dedi ki...

Merhaba,

Çook yıllar önce basitbiryaşam okuyucularındandım.Her sonbaharda nedense aklıma gelirsiniz.Bakarım hatta yeni yazı vardır belki diye.Bugun tesadüfen buldum sizi.İnstagram hesabınız nedir mahsuru yoksa?
Sevgiler
Dilek

hindiba dedi ki...

Merhaba Dilek, evrenhindiba ama aslinda telefondan erisemiyorum instagrama, o yüzden takip isteklerini ara ara onaylayabiliyorum. O yüzden hemen onaylayamazsam kusura bakmayin.