6 Ekim 2025 Pazartesi

Eylül, deli kızın çorabı, gökler


 Son biten çorap... (68/2,5)

Bu çorabın adını "Eylül" koydum. Çünkü Eylül ayında çevrede gördüğüm renklerden ilham alarak ördüm. Görüldüğü gibi bu yıl gayet renkli geçti Eylül...



İçinde armut ağacının yaprakları, kızılcıklar, çakal erikleri, camgöbeği gökyüzü ve daha neler neler var...








Gökyüzünün de çoğulu yoktur, ne ilginç değil  mi? Yani "gökler" deriz, fakat "gökyüzleri" demeyiz. Neden "gökyüzleri" demeyiz ve daha da önemlisi neden "gökler" deriz? Aman deli deli fikirler... İnsan bu gökyüzüne, bu yapraklara, bu canım kızılcık ve çakal eriklerine baktıkça deli deli şeyler düşünüyor tabii ki... 

Ben bu blogun bir yerlerinde, böyle 10 yıl kadar önce bir çoraba heves etmiştim. Bulursam linkini buraya ekleyeyim. Böyle bir tür deli kızın çorabı... Ki o zamanlar ben dönerek örmeyi bile bilmiyorum. Bana kim bu çorabı örebilir diye sağa sola soruyordum. Bu çorap o deli kızın çorabına en yaklaştığım anlardan biri. 

İçine de bakmıştık, dur bir kez daha bakalım:


İpleri birinde temizledim, diğerinde daha temizlenecek. En sevdiğim,  en sakinleştiren işlerden biri. O yüzden bir delirme anına saklıyorum. Çorabın kimin olacağına gelince, henüz tam karar vermedim ama pek de kişisel detaylar var, bi de bakmışsın, kimseye vermemişim, benim olmuş ;)

5 Ekim 2025 Pazar

Dünyanın Hazineleri

 






Her mevsimde dünyanın başka hazineleri göze görünür oluyor. Bunlar Ekim ayında görünür olan hazineler. Özellikle ağaç dalların dikkat,  onları belki daha sonra yine konuşacağız.

26 Eylül 2025 Cuma

Eylül 2025 - Okuduklarım

Bu yıl her ay kendime genel bir konu seçip, o konuda kurgu veya kurgudışı kitaplar okudum. 

Eylül ayının okuma konusu "Din"di. Hem kurgu, hem kurgudışı, dünya dinleri konusunda okuma listemde bekleyen aşağıdaki kitapları okudum. Hedeflediğim gibi, Tibet Budizm'inden Musevilik'e, Konfüçyusçuluk'tan Hitit inançlarına çeşitliliği çok bir okuma ayı oldu. 
Elbette dahası da vardı. Zaten her ay planladığım kitapların ancak bir kısmını okuyabiliyorum. Fırsat bulursam geçmiş ayların listelerini de burada derli toplu yayınlamaya çalışacağım. Zaten bloga geri dönmemin en büyük sebebi bu.  Önümüzdeki dönemde epeyce liste yayınlayabilirim. 

Eric-Emmanuel Schmitt'in dünya dinleri serisi hakkında da belki ayrıca tekrar yazarım.

Not: Linkler hâlâ deneme aşamasında. IG'da takipte olmanıza rağmen açılmıyorsa, haber verin.


1. Haftasonu aklımı başımda tutacak şeyin ne olduğunu biliyorum galiba 




2. - 4. Introduction to autumn

 

22 Eylül 2025 Pazartesi

Nuh'un Çocukları

 


Ay: Eylül - "Din"

Kitap: Nuh'un Çocukları (2004)

Yazar: Eric-Emmanuel Schmitt

Eric-Emmanuel Schmitt'in "Dünya Dinleri" serisi henüz bitmedi, fakat serinin bulabildiğim tüm kitaplarını okudum sanırım. "Nuh'un Çocukları"nda konu edilen dinler Musevilik ve Hristiyanlık. Farkları, benzerlikleri,  uzlaşabilirlikleri. Çünkü Schmitt'in bu serideki temel konusu bu zaten: Dinlerin uzlaşabilirlikleri. Kitap II. Dünya Savaşı sırasında Belçika'da geçiyor. Konuyu anladınız. Joseph ve Peder Bims ana karakterler. Ayrıca Joseph'in anne babası, Rudy, eczacı küfürbaz matmazel, bir sürü çocuk, bir takım iyi ve kötü insanlar. Romanı bugünlerde okumak insanda absürd bir ruh hali yaratıyor haliyle. Yazarın bu konuda da söylenecek bir sözü olmasını çok diledim. Neyse ki vardı. Kitabın en sonunda. Az da olsa. 

Tek bir cümle not etmişim kitaptan. Kitabın ana fikri sayılabilir: "Joseph, iki dinden hangisinin doğru olduğunu bilmek istiyorsun. Hiçbiri! Hiçbir din doğru ya da yanlış değildir; dinler insanlara sadece bir yaşam biçimi sunar."

Eric-Emmanuel Schmitt okumalarım böylece bu aylık sona eriyor. Bazen yazdıklarını biraz basite indirgeme gibi görüyorum, fakat belki de mesele zaten bu kadar basit. İyi duygularla ayrılacağınız kısa ve ponçik kitaplar arıyorsanız yazarın bu serisi tavsiye.

21 Eylül 2025 Pazar

 



Ev halkını boykot ettiğim için yıllardır ara verdiğim babıldatma işlerine bugün geri döndüm. Soğanı ilk kez deniyorum. Havucu ilk kez böyle deniyorum. Acaba olacak mı, acaba tutacak mı?

Sonradan not: Herkesin unuttuğunu ve benim de burada hiç bahsetmediğimi farkettim; Sandor Ellix Katz 'in Wild Fermentation'ını bence "babıldatma' meraklılarının başucunda durmalı.