3 Ağustos 2015 Pazartesi

Senle ben


Iste bu uzun otlar, bu yikik agaclar, bu yikik agaclara tutunup büyüyen otlar, bu agustos böcekleri, bu örümcek aglari, bu sessizlik, bu ögle sicaginda büyük agacin serin gölgesi, iste bu yabanilik, bu ürpertici ıssızlık, bu sarip sarmalayan yuva... Iste bunlar hep cocuklugum.

Tam burasi ve tam simdi. Zamanin ve mekanin disinda seninle tam simdi ve tam burada bulusabiliriz. Ben simdi kirk yasimi asmis da olsam ve seni ben dogurmus da olsam, ikimiz tam burada iki cocuk olabiliriz. El ele tutusup o kütügün üzerinde cambazlik oynayabiliriz. Sen cikolatali donut yesen de ben peynirli ekmegimden vazgecmeyebilirim. Önemli degil, bu ürpertici issizligi, bu serin gölgeyi, bu agustos böceklerini ve bu sarip sarmalayan yuvayi senle ben bir nefeste soluyabiliriz.

4 yorum:

Handan dedi ki...

:D Doğru söze ne denir :)

hindiba dedi ki...

Handan...:)

munevver dedi ki...

Evren Günaydın!
Epeydir okuyorum blogunu, çok mutlu oluyorum yazdıklarını okuyunca. Bu arada kazeinden yaptığın tutkal çok işime yarayacak, sağ ol.

Sevgiyle,

hindiba dedi ki...

Münevver Hanim!
Tesekkür ederim, evet kasein tutkali iyi bi sey gercekten, yikayinca da kolayca cikiyor, ben de cok sevdim.