Ilk dikkatimi cekisleri görerek degil duyarak.
Sabah trenin ön tarafinda benim duyabildigim ama göremedigim bir köseden gelen yüksek ve neseli ses "Ah hah hah, hayir hayir, kesinlikle rahatsiz etmiyor, tam tersine!" diyordu. Rahatsiz etmeyen ve kendisinden yaninda böyle pervasizca bahsedilen kimdi cözemedim. Bi cocuk?
Trenden inmek icin ayaga kalkip kapiya yürürken farkettim: koridora serilmis bir Golden Retriever. Sahibi sarisin, tahminen Alman, giyim kusama bakilirsa orta üstü ekonomik siniftan. Ama sakin. Ama sinifini bagirmiyor. Ama anliyorsun. Bu buralarda tipik. Üst ekonomik sinif giyim kusam, hal tavirla sinifini bagirmiyor. Tahminen toplumun cok derin dokularina cok eskilerden yerlesmis kimi dinsel / ahlaksal ögretilerden kaynaklaniyor. Züppeligin alemi yok. Ama anliyorsun.
Birbirlerine ne kadar benzediklerini farketmem sonraki seferlerde. Bayan ile Golden Retriever'in diyorum... Bazi köpeklerle sahiplerinin birbirlerine benzediklerini duymustum. Hatta bununla ilgili yarismalar var. Bu ikisi de birbirine benziyor.
"Bayan" her gün düzenli degilse de köpegiyle seyahat ediyor. Özellikle bir kac vagon geriden biniyor trene. Sanirim iniste en ön kapiya yigilanlarin telasindan köpegi, köpegin sakinliginden de onlari korumak icin. Golden Retriever'in bu yolculuklar ve bu yolcular hakkinda ne düsündügünü merak ediyorum.
--biriktirmeden--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder