8 Ekim 2015 Perşembe

Yaşama, insana, gezegene dair

Bunlar bir ara sıkı bir sosyal medya diyeti uyguladigim sira topluca seyrettigim filmler. Hepsinin benim icin  ortak bi tarafi var ama adini koyamiyorum. Bu gezegen üzerindeki yasama ve insana dair az/hic konusmali belgeseller/filmler diyelim. Arada sistem elestirisi yapanlar da var. Degisik bir seyler izlemek istediginde ve az konusmadan rahatsiz olmayacagini hissediyorsan tavsiye ederim.

  • Qatsi üclemesi. (Godfrey Reggio)  Qatsi sözcügü Hopi Kizilderilileri'nin dilinde "yasam demekmis. Üclemeye ilham verenlerin arasinda Ivan Illich ve Leopold Kohr'un da oldugunu ise yeni ögrendim. 
  1. Koyaanisqatsi (1982): Bir magara duvarindaki resimle baslayip yine onunla biten medeniyet elestirisi. Philip Glass'a ait müzik cildirtici ama yine de kötü diyemiyor insan. Tuhaf bir etkisi var. Internette bulunabilir. En azindan finali kacirilmamali. "Koyaanisqatsi" cilgin, dengesinden cikmis, cözülmekte olan yasam demek.  
  2. Powaqqatsi  (1988): Müzikler yine Philip Glass'a ait. "Powaqqatsi" kimi cevirilere göre dönüsüm icindeki yasam, kimilerine göre ise baska yasamlari kendisi icin sömüren parazit yasam veya canli türü anlamina geliyormus. Bu filmin ana temasi dünya üzerinde yasamin gelenekselden endüstriyele dönüsmesi, endüstri ülkelerinin dünyanin kalan kismini sömürmesi oluyor haliyle. Filmin giris sahneleri Brezilya'daki altin madeni Serra Pelada'dan. Mutlaka, en azindan bu sahneler izlenmeli.  Ben kendime ceki düzen vermek icin arada bir dönüp yeniden izlerim. Giristeki düdük sesi, madenci amcalarin bakislari, sonlara dogru cuval yerine sirtta tasinan madenci cok sey anlatiyor.
  3. Naqoyqatsi (2002). Üclemenin sonuncusu. Naqoyqatsi bir savas olarak yasam demekmis. Filmin stüdyolari World Trade Center'a cok yakinmis ve 11 Eylül saldirilari filmin icerigini etkilemis. Müzik yine Philip Glass'tan. Fakat yillar gectikce ve sinema/müzik teknigi ilerledikce daha harika seyler yapilmasi beklenirken bu ücüncü film sanki ilk ikisinin siirselligini ve etkisini yakalayamamis. Bende bir iz birakmamis örnegin, hic bir sahnesini animsamiyorum.
  • Ron Fricke'in yorumsuz konusmasiz üc belgeseli. Ücleme denmiyor acikca ama öyle denebilecegini saniyorum. Bu gezegen üzerinde yasam, kültür, gelenek, endüstri, modernite, ..Ne arasan var.
  1. Chronos (1985) - Filmin adi Antik Yunanca'da "zaman" demek. Senkronize, kronolojik gibi modern sözcüklerden de taniyoruz kendisini. Film boyunca zamanin degisik ölceklerdeki akisini izliyouz. Tarihsel veya mevsimsel ölceklerde. 
  2. Baraka (1992) - 6 kitada , 24 ülkede 14 ay boyunca cekilen materyalin bir araya getirilmesiyle olusmus. teknik acidan bir ilke imza atiyormus ama ben anlamiyorum tabii neyin nesi oldugunu. Filmin adi, "Baraka", Ibranice ve Arapca'daki tanrisal kutsayici güce isaret eden ortak sözcükten geliyor. Yanlis bilmiyorsam, Türkce'deki "bereket".
  3. Samsara (2011) - 5 yilda 25 ülkede cekilmis. Samsara Sanskritce'de yasam/ölüm/yasam döngüsüne isaret eden sözcükmüs. Film belirgin bir mesaj vermiyor olusu sebebiyle elestirilmis. Pardon? Su sahneler bir mesaj vermiyor mu yani?



  • Home (2209) neredeyse tamamen yukaridan, havadan cekilmis yeryüzü görüntüleri. Evimize dair 120 dakikalik bir  belgesel :) Yann Arthus Bertrand tarafindan 50'den fazla ülkede cekilmis. TED'de yaptigi bir konusmada filmin copyright korumasi altinda olmadigini söylemis. Ben Wikipedia'nin yalancisiyim :) Öyleyse buyurun :)
  • Life in a day: 192 ülkeden 80.000 kisi yapilan cagriya uyarak youtube'da yasamlarindan belli bir günün (24 Temmuz 2010) cekimlerini paylasmis. Film bu paylasimlarin birlesiminden olusuyor. Gezegenimizde normal bir gün :) Insan olmak üzerine bir film diyebiliriz ya da... Ilginc deneme, hos film. Tamami  burada...
  • The Tree of Life. Bilenler diyecek ki "ama The Tree of Life belgesel degil ki?" Biliyorum ama hem yaklasik ayni dönemde ve ayni ruh haliyle izledigimden, hem de sessiz derinliginin verdigi mesaj yüzünden yukaridaki diger filmlerle bir arada düsünürüm ben bu filmi hep. Ve ne zaman haberlerde cocugunun cenazesine gitmek zorunda birakilan bir anneye rastlasam, filmden su kisim gelir aklima ve anne rolündeki Jessica Chastain'in "Neredeydin? Neden?" diye sormasi. 

Taniyanlarin bildigi üzere, bazen yazinin girişinde yerinde olmayan aklım, yazinin sonunda gelir başıma. Simdi bendeki ortak yanlarini biliyorum bu filmlerin. Hepsi de yasami kutlamak, yasami daha da yasam dolu kilmak (Dürr) ve yasam dolu olmayan herseyi bozguna ugratmak (Thoreau) cabasini ayakta tutan filmler. Bu kontenjandan proce kapsamina alalim bi zahmet.

Dipnot: Bana seyredilecek kiymetli ama az bilinen filmler bilip bilmedigimi sorarak bu listeyi üc yil sonra aklima düsürene tesekkürler. 

Dipnot 2: Basligin yaziyla kesinlikle bir ilgisi var. Bi sey deniyorum da... 
   

2 yorum:

Kuskus dedi ki...

Life In a Day'i izlemiş çok sevmiştim, diğerlerini de merak ettim :)

hindiba dedi ki...

Vakit buldukca izle Pelin :)