28 Eylül 2016 Çarşamba

bu kadar kalabalıkken bu kadar sessiz


Burasi ormanin susup kendisini dinlememizi tavsiye eden kösesi. Nasil yapilacagina dair bir alistirma tarifi bile vermis. Kagit mendil paketinin konuyla bir ilgisi yok, biri birakmis...


Bu, alistirma tarifine uyarak ormani dinleyen cocuk...


Bu, o sirada saga sola bakan annenin gördügü sevdiceklerden biri... Sarmas dolas, sohbet muhabbet...Gizli gizli, sessiz sedasiz...


Bu, ayni sirada iki adim ötedeki yaban elmalarina gözünü diken babanin bakis acisi. Nyam...nyam...


Fakat yine de... yine de... bazen yürüyüs sirasinda sohbeti kesip, durdugumuzda ve susup ormana baktigimizda hep ayni sey geliyor aklima. Nasil oluyor da orman bu kadar kalabalikken bu kadar sessiz olmayi basariyor? Ve biz üc insan nasil basariyoruz bu kadar gürültü yapmayi?

27 Eylül 2016 Salı

Spinoza Problemi


Das Spinoza-Problem
Irvin D.Yalom
btb


Bir tarafta Amsterdam basta olmak üzere Hollanda. Diger tarafta Münih basta olmak üzere Almanya (Ama hikaye Estonya'da basliyor).

Bir tarafta 17. yy, diger tarafta 20. yy'in ilk yarisi.

Bir tarafta Bento Spinoza, kahramanimiz. Diger tarafta Alfred Rosenberg, kitabin anti-kahramani dersek galiba cok yanlis olmaz.

Kitap her bölümde bu iki yer, dönem ve kisi arasinda gidip geliyor. Sadece Spinoza degil Rosenberg de gercek bir kisilik. Ama romandaki herkes gercekten yasamis degil. Bir kismi hayali karakterler. En cok ilgimi ceken iki karakter (Franco ve Friedrich) hayali olanlardanmis. Rosenberg ve ekibinin bir "Spinoza Problemi" oldugu tarihi kayitlara gecmis ama "problem"in tam bir tarifi yapilmamis. Yalom olasi bir teori gelistirip onun üzerine kuruyor romani. Ama acikca söylemedigi baska bir tahmini daha mi var Spinoza Problemi'nin ne olduguna dair?

Friedrich'in Alfred'e söyledigi su sözler öyle düsündürdü bana ve gözümde kitabin en alintilanasi paragrafi olmaya da hak kazandi :)

"Sadece bir tahmin ama, kendi kendime senin herhangi bir yerde kendini "yuvada" hissedip hissedemeyecegini soruyorum, cünkü "yuva" bir yer degil, bir ruh halidir. Gercekten yuvada olmak , insanin kendi derisinin altinda kendini yuvada hissetmesi demektir. Ve bana öyle geliyor ki, Alfred, sen kendini kendi derin altinda yuvada hissetmiyorsun. Belki de hic bir zaman hissetmedin. Belki de tüm ömrün boyunca yuvani yanlis yerde aradin." 

Spinoza Problemi Yalom'un kahramanlarini ünlü felsefecilerden sectigi üc kitaptan biri. Digerleri Schopenhauer Tedavisi ve Nietzsche Agladiginda. Her birini kahramanlarindan en az bir kitap okuyarak hak etmem gerektigini düsünmüstüm. Spinoza'yi "hak ettim" :) Simdi sira digerlerinde...
 

24 Eylül 2016 Cumartesi

hayran



Sen Manuel Neuer hayrani olabilirsin, ben bu elinde tuttuklarinin hayraniyim.

17 Eylül 2016 Cumartesi

Kur'an, Incil ve Tevrat'in Sümer'deki Kökeni



Kur'an, Incil ve Tevrat'in Sümer'deki Kökeni
Muazzez Ilmiye Çığ

Ilginc bir konuda büyük bir hayalkirikligi. Oysa ki ne cok sey yazilabilirdi, ne cok sey ögrenebilirdik. Son tahlilde insanin Sümerliler'e "En uzaga sen gittin, en cabuk da sen döndün. Sen neymissin be abi" diyesi geliyor. Peki örnegin kadim Hint eserlerinde kaydedilmis Pisagor teoremini ne yapacagiz? Benim yarim aklim ve yarim bilgimle bile kolay cürütülebilir olmasin isterim okudugum kitabin fikirleri... Bi de mümkünse referans olarak Stern veya Spiegel dergisini vermesin isterim. Himpf.... Bi daha mi yazsa acaba Muazzez Ilmiye Çığ bu kitabi?

15 Eylül 2016 Perşembe

Bazen ben de...



Nih heh heh :) Oglan yapar da ben yapamaz miyim? Bazen hüzünle ardindan bakip, bazen ben de cocuk olamaz miyim?

Güney Çiçek Ülkesinin Gerçek Kitabı



Das wahre Buch vom südlichen Blütenland
Dshuang Dsi veya Chuang Tzu veya Zhuangzi veya öyle bi sey iste...

Bi kez okuyup bitirmelik degil. Bi kez okuyup bitirdikten sonra tekrar tekrar aradan acip okumalik.

Türkce'ye cevrilmis olabilir ama hangi isimle emin degilim. Dschuang Dsi'ye geldigi bölgenin adina istinaden 'Güney Çiçek Ülkesinin Gerçek Bilgesi' denirmiş. Bu yüzden kitabına da 'Güney Çiçek Ülkesinin Gerçek Kitabı' denegelmiş. Türkçe'ye bu veya buna benzer bir adla cevrilmis olabilir. Cok da iyi edilmis olabilir. Okunursa cok da iyi edilebilir.

Almanca'sindan ve online/epub/pdf de okurum diyen icin bitte schön.

Sen büyürken



Durdum baktım arkandan sen büyürken...


11 Eylül 2016 Pazar

bir köprüdür belki de...

Esyalarin da bir ruhu olduguna inananlardan misin, yoksa inanmayanlardan misin?

Ben esyalarin insan eli degdikce ruhlandiklarina inananlardanim.
Ne kadar cok insan eli, o kadar cok ruh.

Ben insanlarin da makina "eli" degdikce ruhsuzlandiklarina inananlardanim.
Ne kadar cok makina eli, o kadar az ruh.

Belki de insanin dünyadaki görevidir bu.
Esyaya ruh katmak.
 Insan bir ayagini esyaya, diger ayagini ruha uzatmis bir köprüdür belki de...







5 Eylül 2016 Pazartesi

Agustos kitaplari:

  • Bütün Siirleri, Sabahattin Ali (Dağlar ve Rüzgar, Kurbağanın Serenadı ve öteki şiirler...)
  • Ölümcül Kimlikler, Amin Maalouf (özellikle göcmen gözüyle...) 
  • Yavaşlık, Milan Kundera
  • Candide, Voltaire (Tek bir cümle icin...)
  • Ekin Sapi Devrimi, Masanabu Fukuoka (Türkiye'de uygulayan degil ama ilham alanlarin tecrübelerini merakla...)
  • Siddharta, Herman Hesse (yillar sonra tekrar, bu kez Almanca'sindan)
  • Tao Te Ching ,  Lao Tse (Yol ve Erdem Kitabi, Söz ve Can Kitabi, Ömer Tulgan cevirisi. Bunu diger ceviriden daha cok sevdim.)