26 Şubat 2015 Perşembe

Hay bin Yakzan



Hay bin Yakzan
Ibn Sina / Ibn Tufeyl
Yapi Kredi Yayinlari

Bir süredir pesindeydim. Yapi Kredi Yayinlari'ndan cikan bu baskisinda hem Ibni Sina'nin yazdigi Hay bin Yakzan adli kücük hikaye, hem de ondan esinlenerek Ibn Tufeyl'in yazdigi ayni adi allegorik roman vardi, üstelik dönemin felsefi geri planini ve hikayelerin semboliklerini anlatan giris yazilariyla. Dört ayak üstüne düsmek diye buna denir.

Her ne kadar Ibn Tufeyl'in (1106-1186) yazdigi romanda, Ibni Sina'nin ayni adli hikayesinden esinlendigi söylense de, esinlenme sadece romanin ve bas kisinin adindan ibaret. Bir de hikaye edis sekli olarak allegorinin kullanilmasindan...

Ibn Tufeyl'in romani bizim cografyamizda az bilinse de, oldukca erken dönemlerde Bati dillerine cevrilmis ve Bati'da taninmis. Su sözler kitaptaki tanitim yazisindan:

" Rousseau’nun Emile’ine, Thomas More’un Ütopya’sına, Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe’suna Hay bin Yakzan’ın çocuğu gözüyle bakanların sayısı hiç de az değildir. Batı’nın büyük filozofu Spinoza da, kendi felsefesini kurarken büyük ölçüde Hay bin Yakzan’dan aldıklarına dayanmıştır. "

Latince'ye Philosophus Autodidactus (Kendi kendini egiten filozof) adiyla cevrilmis, bazi Bati dillerinde de böyle biliniyormus.

Hay bin Yakzan gercekten de bir issiz ada romani, hani kitapta da belirtildigi gibi "robinsonad" diyecegim ama, öncülü ardilla tarif etmek gibi tuhaf bir durum olusacak :) Hikaye, öyle ya da böyle issiz adaya düsmüs ve bir ceylan tarafindan büyütülmüs bir insanin dünyayi anlama ve kendini tanima macerasinin, sadece cevresini gözleyerek ve düsünerek insanin varabilecegi noktanin hikayesi. Bu arada Arapca Hayy "diri", Yakzan ise "uyanik" demek. Yani kahramanimizin adi "Uyanik oglu Diri". Uyanik oglu Diri'nin hikayenin son kisminda anlatilan toplum icinde yasama ve toplumu dogruya ve gercege cagirma macerasi ise ayrica ibret verici. Neredeyse bildik ve tanidik... Insanda konusmayi bilmeden, dili tanimadan düsünebilme, Tanri'yi araci ve ögreti olmadan düsünce ve mantikla bilip taniyabilme becerisi oldugu, kitabin dayandigi ilginc ve temel varsayimlar...

 Hos, düsündürücü, ögretici, ilginc bir hikaye. Güncel, anlasilir Türkcesi oldukca rahat okunuyor. Parantez icindeki Arapca kavramlar baglantilari daha iyi kurmamiza yardimci oluyor. Iyi ki cevirmisler, iyi ki yayimlamislar dedirtiyor.

Hiç yorum yok: